Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

MEHMET TAŞTEKİN :Ç İ V İ M E S E L E S İ

Elbette ki; kusursuz insan olmaz. En mükemmel gördüğümüz insanın bile ufak tefe te olsa eksiklikleri, kusurları vardır.

Elbette ki; kusursuz insan

MEHMET TAŞTEKİN :Ç İ V İ  M E S E L E S İ

Elbette ki; kusursuz insan olmaz. En mükemmel gördüğümüz insanın bile ufak tefe te olsa eksiklikleri, kusurları vardır. Bazen kompleksimize, bazen egomuza esir düştüğümüz gibi bazen de nefsimize uyduğumuz zamanlar da olur. Son söyleyeceğimizi bazen ilk önce söyler incitir, kalplerin de kırılmasına neden olabiliriz.
Önemli olan hatalardan dönebilmek ve aynı yanlışlara tekrar düşmemektir.

Hırçın, asi, arkadaş, eş, dost ve akraba demeyip herkesin kalbini kıran genç bir delikanlının ibret alınacak hikayesini de kıssadan hisse kabilinde aktarayım.

“Günün birinde yaşadığı hayattan sıkılan Genç Delikanlı babasına;
“-Ben, aslında herkesle iyi olmak istiyorum, bazı davranışlarımdan da hiç memnun değilim bana yardımcı ol baba” der.
Babası da O’nun bu teklifini kabul eder.
“-Şimdi beni iyi dinle evladım der, şu tahta perdeyi gördün mü?
“-Evet” der! Çocuk.
“-Şimdi al şu parayı git hepsiyle çivi al gel.”
Çocuk babasının neden çivi istediğini anlamaz ama itirazda etmez, gider çivileri alır getirir. Babası;
“- Bak oğlum! bu günden itibaren kaç kişiyi üzer, kalbini kırar yada kütü davranırsan her kişi için bir çivi çak bu tahta perdeye.” Der.
“-Eee” der çocuk!
“-Sonra, sen hele çakmaya başla da sonrasını düşünürüz” der ve gider.
Çocuk babasının söylediklerine bir mana veremez.
O gün yine insanlara kötü davranır ve her kötü davranmaya bir çivi çakar tahta perdeye. Günün sonunda otuz seki çivi sayar. Sayar da bu yaptığından gerçekten utanır. Derken çivi çakmaya devam eder, ama her geçen gün daha da azalmıştır çivi sayısı. Gün gelir, hiç çivi çakmaz olur. Bir kaç gün sonra babasının yanına gider ve artık perdeye çivi çakmadığını söyler.
Babası da O’na bu günden sonra da devam etmesini, ancak tahta perdeye çivi çakmadığı her günün sonunda yani kötü davranışlarda bulunmadığı her gün için tahtadan bir çivi sökmesini söyler. Delikanlı da babasının verdiği görevi yapmaya devam eder ve her gün bir çiviyi geri söker. Gün gelir, sökülecek tek bir çivi bile kalmamıştır tahta perde de. Eeee şimdi ne olacak peki demiş kendi kendine ve babasının yanına giderek çivilerin bittiğini sevinerek söylemiş.

“-Gel bakalım evlat ‘” diyerek, delikanlıyı da yanına alıp tahta perdenin önüne gelmişler.

Babası: “Tahta perdede ne gördüğünü” sormuş delikanlıya. O’da “bir sürü çivi izi ama hiç çivi olmadığını” söylemiş.

“-Bak evlat ! der babası. Sen hatanı anladın, kendini düzelttin artık iyi bir insan oldun, ancak kırdığın üzdüğün insanlarda aynı bu tahtanın üzerindeki izler gibi irili ufaklı izler bıraktın. Olmasaydı elbette çok daha iyi olacaktı. Der ve devamla:

“-Dikkat et ve bundan sonra bu tahtaya hiç çivi çakma tamam mı evladım.! “ der.
İnsanlara doğru akıl veren ve bu tavsiyelerden ders alıp kendine çeki düzen veren herkese de selam ve saygılarımızdan sonra Allah’ın emirleri ile bitirelim:

Asr suresi: 1- Asra yemin olsun ki, 2- İnsan mutlaka ziyandadır. 3- Ancak iman edenler, salih amel (iyi işler) işleyenler, birbirlerine hakkı tavsiye eden ve sabrı tavsiye edenler bunun dışındadır.

MEHMET TAŞTEKİN