Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

ÖLME SIRASI KİM DE?

Bir eli yağ da, bir eli balda, gak deyince et, guk deyince su getirilen bazı bürokratlar ile seçilmiş bazı görevliler geliverdi gözümün önüne.

Bir eli yağ da,

ÖLME SIRASI KİM DE?
Bir eli yağ da, bir eli balda, gak deyince et, guk deyince su getirilen bazı bürokratlar ile seçilmiş bazı görevliler geliverdi gözümün önüne.

Karşılaştığınız zaman hemen sitem ve serzenişe başlarlar:
“Yok kardeşim.! Bu görev asla yapılacak şey değil. Nasıl yoruluyor insan bir bilsen, bir bilsen anlatamam.” Ne iş bitiyor, ne güç. Çalışmaktan çoluk çocuğun yüzünü unuttuk yahu! Aman sen sen ol.! bu makamlardan ve bu gibi işlerden uzak dur. Aman, aman, aman. Alanla, bulanın olsun. Ağrımadık dişine kerpeten vurdurma sakın” gibi sözler havada uçuşur durur.
Aradan bir süre zaman geçer, böyle serzenişlerde bulunan bürokrat, bürokrasi makamlarını hızla tırmanmaya devam eder, sırtını ağaya ya da kayaya yaslayan birileri de kendilerini her şartta seçtirmeyi başarır ve sitemlerine devam ederler. Yani, güya “ Bu millet için kendilerini feda etmeye ve fedakarlıklara devam ederler.”
Bu serzeniş, dün vardı, bugün de var, yarında olacak elbette de; Aklıma Nasrettin Hoca’nın bazı rivayetlerde Hoşaf hikayesi, bazı rivayetlerde de Çorba kasesi olarak anlatılan hikayesi geldi. Bakalım hikaye nasılmış:
“Soğuk bir kış günü Nasrettin Hoca misafirliğe gider. Ev sahibi sofraya büyük bir kase dolusu çorba koyar. Kendisi eline bir kepçe alır. Hoca’ya ise küçük bir kaşık verir. Çorbadan içmeye başlarlar.
Ev sahibi sıcak çorbayı koca kepçeye doldurur.
“Oh, Allah’ım öldüm!… Bu ne güzel çorba.”
“Oh! öldüm, öldüm,” diyerek içerken, bizim Hoca bir türlü karnını doyuramaz.
Sonunda dayanamayarak elindeki kaşığı ev sahibine uzatır.
“Kardeşim; Yahu, Ver şu kepçeyi, Biraz da biz ölelim yahu!“ der.
Siyaset meydanları ısınıyor ya! Aklıma oradan bu konu geldi. Bu gün de yazıyı bu konuda yazalım istedim ve Mevlana’dan bir özlü sözle de bitirelim:
Keser gibi olma; hep bana, bana. Rende gibi olma; hep sana, sana. Testere gibi ol; Bir sana, bir bana.
Vesselam.
Selam ve dua ile Allah cc. şahıslarımız ve Memleketimiz için en hayırlısını nasip eylesin. (amin)