TBMM'de Tartışmalı Madencilik Yasa Teklifi: "Su Mu, Altın Mı?"

TBMM’de Tartışmalı Madencilik Yasa Teklifi: “Su Mu, Altın Mı?”

Sinop ve Boyabat’ı yakından ilgilendiren önemli bir gelişme ile Türkiye’nin gündemine oturan “torba yasa” teklifi, madencilik faaliyetlerinin doğa üzerindeki etkilerini yeniden tartışmaya açtı. 13 Haziran’da Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sunulan bu teklif, toprağımız, suyumuz, zeytinliklerimiz, ormanlarımız, tarım alanlarımız, meralarımız ve sit alanlarımızı vahşi madenciliğin geri dönüşü olmayan tahribatına açık hale getirme potansiyeli taşıyor.

Söz konusu torba yasa ile getirilmesi planlanan bazı düzenlemeler şunlar:

Vahşi madenciliğe izin: Mevcut kısıtlamaların gevşetilerek daha geniş alanlarda madencilik faaliyetlerine kapı açılması.
Zeytinliklerin kömür madenciliğine açılması: Ülkemizin önemli tarım varlıklarından olan zeytinliklerin madencilik projelerine feda edilmesi riski.
Doğal varlıklar için acele kamulaştırma: Madencilik projeleri için gerekli görülen doğal alanların hızla kamulaştırılmasının önünün açılması.
Madenciliğe açılan orman alanlarının Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü’ne devri: Ormanlık alanların madencilik faaliyetleri amacıyla ilgili genel müdürlüğe tahsis edilmesi.
Ruhsatsız tesislere af: Daha önce ruhsatsız faaliyet gösteren madencilik tesislerine yönelik bir af mekanizması oluşturulması.

19 Haziran Perşembe günü TBMM komisyonunda görüşülmesi beklenen bu teklifin kabul edilmesi halinde genel kurula geleceği belirtiliyor. Çevre örgütleri ve doğa savunucuları, teklifin geri çekilmesi için tüm siyasi partilerden milletvekillerine ulaşarak doğa için ses verme çağrısında bulunuyor.

Önemli bir not olarak, bu yasa teklifine karşı çıkan vakıfların duruşu, madencilik faaliyetlerinin tümü için geçerli değildir. Özellikle yarattığı geri dönülmez tahribat ve kullanılan kimyasal yöntemler nedeniyle IV. Grup madenlere karşı oldukları vurgulanmaktadır.

Bu yasa teklifi, özellikle doğal güzellikleri ve tarım alanlarıyla öne çıkan Sinop ve Boyabat gibi bölgelerde yaşayan vatandaşlar arasında büyük endişe yaratmaktadır. Önümüzdeki günler, Türkiye’nin doğal varlıkları ve geleceği açısından kritik öneme sahip bu tartışmanın seyrini belirleyecektir.